TR
HAZİRAN 2014

HAYATTA İKİ SESİ SEVERİM: KEMENÇE VE MAKİNE

SABAH / 16.06.2014 Kum tanelerinden büyük eserler inşa etmenin çok zor olduğunu söyleyen DAP Yapı'nın patronu Ziya Yılmaz, “İnşaat zor ama çok zevkli bir iş. Beni mutlu ediyor. Dünyada iki sesi çok seviyorum. Birincisi kemençe, diğeri de makine” diyor.

Son dönemde Anadolu yakasında hayata geçirdiği konut projeleriyle çok konuşulan DAP Yapı'nın patronu Ziya Yılmaz'a mimariye verdiği önem nedeniyle sektörde 'Modern Gaudi' benzetmesi yapılıyor. "Bölgede 10 binlerce bina var ama bizimki çok farklı" diyen Yılmaz'ın şu anda yürüttüğü projelerin toplam değeri 3.5 milyar lirayı buluyor. Devam eden yatırımlarına bu yıl 5 proje daha eklemeye hazırlanan Ziya Yılmaz'la hikayesini, tecrübelerini ve gayrimenkul sektörünü konuştuk.

Sektörle ilk nasıl tanıştınız? İlk yaptığınız konut hangisiydi?
İlk projem Kağıthane Şelale Evleri'ydi. 1999'da başladım. 100 bin metrekarelik satılabilir alanıyla Avrupa Yakası'nda Kiptaş'tan sonraki en büyük projeyi yaptım. Ardından 2001 krizine yakalanmamıza rağmen projeyi 29 ayda bitirdik. Bu durum bana öyle bir tecrübe kazandırdı ki, 7 kez Oxford'dan diploma almış gibi oldum.

Bu tecrübe size ne kattı?
Bakış açım değişti. Sadece satışa dayalı bakmıyorum. En kötü senaryoya göre, satamazsanız bile kendi finans gücünüzle projeyi çeviriyor olmanız lazım. Artık projelerime başlamadan önce finansmanını ayarlıyorum. Finans kaynağını hazırladıktan sonra projelerimi satışa sunuyorum. Her sattığım proje kendini değil, bir sonrakini finanse ediyor.

Aslında bir bakıma tüketiciye de garantili bir proje sunmuş oluyorsunuz.
Gayet tabi. Finansmanı hazır sunuyoruz projelerimizi. Riski sıfırlıyoruz. Türkiye'de yeni çıkan yasalarla bu kadar olmasa da buna benzer bir modele doğru gidiliyor.

Bugüne kadar kaç proje bitirdiniz?
Mevcut projelerimiz de bittiği zaman 1999'dan bu yana 24 tane proje tamamlamış olacağım.

Peki hayalinizdeki büyük hedef nedir?
Çocukluğumdan beri en büyük hedefim 80 büyük projeyi hayata geçirmekti. Herhangi bir nedeni yok ama hep öyle söylerdim. İnşallah Allah ömür verirse, şehre değer katan 80 proje yapmak istiyorum.

Proje geliştirirken en çok önem verdiğiniz unsur nedir?
Dünyada iki sesi seviyorum. Birincisi kemençe, diğeri de makine sesi. Kayalar kırılırken çıkan ses. Bu beni çok mutlu ediyor. Yoksa işimiz çok zor. Küçücük kum tanelerinden, kocaman eserler inşa ediyoruz. Hiç kolay bir iş değil ama bir o kadar da keyifli. Çünkü ülkemizde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ve bunlar halka arz ediliyor. Bu insanlar burada yaşıyor. Hepsi benim ailem gibi. Sadece parasal anlamda bakmıyorum inşaatlara. Manevi anlamda bana verdiği huzur hiçbir şeye benzemiyor. Ülkeme değer katmak benim için çok önemli. Bu kapsamda da güzel şeyler yaptığımıza inanıyorum.

Özellikle Kartal'da yaptığınız projeler İspanyol mimar Gaudi'nin eserlerine benzetiliyor. Bunun için neler söyleyeceksiniz?
Mimari çok önemli benim için. Yurt dışından mimarlar geliyor ve projelerimize gıptayla bakıyorlar. Üstelik biz bunları Levent, Maslak gibi lokasyonlarda yapmıyoruz. Kartal, Maltepe gibi şehrin gelişme akslarında yapıyoruz. Ben burada konut geliştirmeye ilk başladığımda metrekare fiyatı 2 bin liraydı. Bugün 10 bin lira bandında. Bu bölgenin tanıtımına çok büyük katkımız oldu. Belediye başkanları arayıp teşekkür ediyor. Birçok belediye başkanı kendi ilçesine davet ediyor. O bölgede de konut geliştirmemi istiyorlar. Yakında Dubai'den bir ekip gelip projelerimizi ziyaret edecek. Sıradan işlerle bu ülkeye bir şey katılmayacağı düşüncesiyle tasarım yapıyoruz.

Emlak Konut Sektörü Terbiye Ediyor

İlk defa Kartal İstanbul Marina projesinde Emlak Konut GYO ile işbirliği yaptınız. Emlak Konut ile çalışmak zor mu?
Emlak Konut GYO'nun yönetimini çok başarılı buluyorum. Türkiye'ye çok değer kattıklarını ve sektöre yenilik getirdiklerini düşünüyorum. Sektörü düzenliyor ve terbiye ediyorlar. Bürokrasi anlamında 'zorlanır mıyım' diye düşünüyordum. Bu işten sonra gördüm ki, Emlak Konut özel sektörden daha özel çalışıyor. İşler çok hızlı yürüyor. Ben yapı olarak titiz bir insanım. Emlak Konut'a baktığım zaman çalışanların çok titiz olduğunu gördüm. Sinerjimiz tuttu. Başarılı bir proje yönetiyoruz. Yeni ihalelere de girmeyi düşünüyorum.

3.5 Milyarlık 9 Dev Proje Devam Ediyor, 5’i Yolda

Yabancıların ilgisini nasıl buluyorsunuz?
Ülkemizi yurtdışında yeterince pazarlayabildiğimizi düşünüyorum. Yüzde 10 seviyesindeyiz. Oysa yüzde 90 yolumuz var. Bu kapının sonsuz derecede açılması lazım. Ancak bu özel sektörün altından kalkabileceği bir şey değil. Devlet politikası haline gelmesi lazım. Kurumların, devletin buna tam anlamıyla sahip çıkması lazım. Bu anlamda hükümetimiz çok başarılı. Çok güzel yollar kat edildi. Yasalar çıkarıldı. Önümüz açıldı. Ancak yeterli değil.

Ne yapmak lazım?
Turizimi de içine katan bir tanıtım yapmak şart. İstanbul Boğazı dünyada başka bir yerde yok. Bunları tanıtmak lazım. Yerel mimariye önem vermek lazım. 1 milyar dolarlık yurtdışına satış yapılıyorsa, 950 milyon doları bu ülkede kalıyor. Otomotiv de satılıyor belki yüzde 10’u ülkede kalıyor.

DAP Yapı bugün neler yapıyor? Ne kadarlık proje yürütüyor?
Şu anda devam eden 9 projemiz var. 5 tanede üzerinde çalıştığımız proje söz konusu. Taksim ve Dragos’ta inşa edeceğimiz projelerin ruhsatı alındı, hazırlıkları devam ediyor. Z Ofis’in olduğu yerde iki ofis projemiz daha bu yıl içerisinde başlayacak. Yakında ruhsatını alacağız. Kartal’da yapmayı planladığımız projenin ise satışa çıkması 2015’i bulur. 3.5 milyar liralık proje yürütüyoruz. Bir taraftan arazi geliştirmelerimiz devam ediyor. Aldığımız arazileri stokta bekletmeden yeni projeye başlıyoruz. 10 arazi üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor.

İş dışında ne yapıyorsunuz?
Zaman bulursam denize açılıyorum. Balık tutmayı seviyorum. 7-8 sene önce Fethiye Babadağ’dan paraşütle atladım. Gözün 120 km ileriyi gördüğünü orada anladım. 2 bin metreden atlayınca Yunanistan’ı bile gördüm. O içimde hep bir ukteydi. Bunu da yaşadım.
 
  • BASINDA BİZ
  • 16.06.2014
  • HABERİ PAYLAŞ :
Dap Yapı WhatsApp Hattı